...

Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü

Ehl-i Beyt'in Yasında ve Muharrem Lokmasında Canlarla...
21/09/2018
NEVÜ’den Muharrem Matemi ve Yas Orucunda Lokma İkramı

‘Muharrem Matemi ve Yas Orucu’ dolayısıyla Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) tarafından,  ‘Ehl-i Beyt’in Yasında Muharrem Lokması’ ikram etkinliği gerçekleştirildi.

Alevi-Bektaşi inancının önemli merkezlerinden olan Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesinde bulunan Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin dergahında gerçekleştirilen ‘Muharrem Lokması İkramı’na; Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan, NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir İl Emniyet Müdürü Mehmet Artunay, Hacıbektaş İlçe Kaymakamı Yiğit Yaşar Demirer, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, NEVÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz, Genel Sekreter Nihat Çavuşoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Şükrü Velioğlu ve davetliler katıldı.

Bağlı: Alevi-Bektaşi Kültürünü Bir Sonraki Nesle Yeniden Modernize Ederek, Günün Koşullarına Uygun Bir Halde Sunmanın Gayreti İçerisindeyiz

‘Muharrem Lokması İkramı’ öncesi konuşma yapan NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak ismini aldığımız Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin makamında ve huzurunda size ikinci kez hitap etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Bizim üniversitemizin diğer bütün üniversiteler arasında ayrıcalıklı bir konumu bulunmakta. Bunlardan birincisi, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin farklılıkları; barış ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşatma konusundaki felsefesini yeniden dünyaya, ülkemize, ilimize, ilçemize ve Alevi-Bektaşi insanlarımıza sunacak bir düşünceye ve katma değere dönüştürecek bir üniversiteye sahip olmanın gururunu ve sorumluluğunu yaşıyoruz. İkinci husus ise, Hacıbektaş ilçemiz sahip olduğu Alevi-Bektaşi kültürü ile, diğer  dinler, inançlar ve etnik yapılar bakımından da Türkiye’nin en önemli, en güzel güzergahlarından birisi. Üniversite olarak sahip olduğumuz bu kültürel mirası bir sonraki nesle yeniden modernize ederek, günün koşullarına uygun bir halde sunmanın gayreti içerisindeyiz. Bu çabalarımızı gösterirken tabi ki üniversitemizin bugüne kadar kat etmiş olduğu mesafenin de önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Hele ki, Türkiye’deki üniversitelerin hiç birisinde bulunmayan NEVÜ Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü bizim en büyük ayrıcalıklarımızdandır” dedi.

Bağlı konuşmasının devamında Hz. Hüseyin’in (r.a.) şehit edildiği sırada yaşananlara değinerek , “ Muharrem ayı malumunuz olduğu üzere gibi Peygamber Efendimiz (s.a.v) ’in torunu, Hz. Ali (r.a) ile Hz. Fatma validemizin biricik oğlu; Hz. Hüseyin’in (r.a) şehit edildiği aydır. Kendisi elli beş yaşında ve hicretin altmış birinci yılında “Kerbelâ” da şehit edilmişti. Kerbela ile ilgili yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:

 “Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün Ümmü Seleme’nin (r.a) evinde iken, Cebrâil (a.s) ziyaretine geldi ve Ümmü Seleme’ye:

– Ey Ümmü Seleme! Benim çok değerli bir misafirim var, kapıyı kapat ve içeri gir. Kimseyi alma, buyurdu.

Buna rağmen henüz küçük bir çocuk olan Hz. Hüseyin (r.a), kapıyı açıp Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in boynuna sarıldı. O sarılınca Peygamber Efendimiz (s.a.v) ’de Hz. Hüseyin’e sarılıp okşamaya başladı. Bu durumu gören Cebrâil (a.s)

“Yâ Resûlullah! Sen O’nu çok mu seviyorsun” diye sordu?

– O benim gözümün nuru… Ali ile Fatıma’nın biricik oğlu, benim de torunum. O’nu nasıl sevmem. Evet O’nu çok seviyorum, deyince. Cebrâil (a.s):

– Sen biliyor musun, senin ümmetin, senden sonra O’nu şehit edecek, işte bu da onun şehit edileceği “Kerbelâ” toprağıdır diyerek, Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) elindeki bir miktar toprağı verdi. Cebrâil (a.s) gittikten sonra, Resûlullah (s.a.v) toprağı bir bez içerisine koyarak muhafaza etmesi için Ümmü Seleme validemize verdi, verirken de:

– Ey Ümmü Seleme! Bu toprağı al, günün birinde bu toprağa bir şey olacak, buyurdu.

Ümmü Seleme validemiz anlatıyor:

– O toprağı bir keresinde yüksek bir yere asmıştım. Bekliyordum bir gün bir şey olacağını. Nihayet Hz. Hüseyin Küfe’ye yola çıktıktan bir süre sonra, baktım ki o topraktan yere kan damlamaya başlamış, bir süre sonra haber geldi ki Hz. Hüseyin’i şehit etmişler”

Hz. Hüseyin (r.a.) sevgisine vurgu yapan Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu “Hz. Hüseyin  (r.a.) Kerbela’da kuşatıldığı zaman ve büyük bir kuşatma altında şehit edilmeden önce yanındakilere son gün ‘Bunların niyeti benim başımı almak, size dokunmazlar. Siz ayrılın gidin’ der. Hz. Hüseyin (r.a.) bakar ki yanındakilerden kimse gitmiyor. O yüce insan ‘Ben arkamı dönüyorum yüzüme bakarak gidemiyorsunuz belki o zaman gidersiniz’ mealinde bir konuşma yapar ve “Benim başımı mezarıma dik olarak koyun ve asırlar sonra gelen nesiller, zulme, haksızlığa, ötekileştirme ve yanlışlığa karşı dimdik ayakta durmayı bana bakarak, benden ders alarak sürdürsünler’ der. İşte Hz. Hüseyin (r.a.) farklılığı buradadır.

Bize böyle bir günü yaşatan ve bir araya getiren Sayın Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

NEVÜ Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hulusi Yılmaz ise “ Bugün Muharrem ayının 10. Günü. Yani aşure günü ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in göz nuru Hz. Hüseyin’in (r.a.)’ Kerbela’da şehit edildiği matem günüdür. Müslümanların, Ehl-i Beyit sevgisini yüreğinde taşıyanların en acılı günüdür. Akıl sahibi olan herkes bu acılı olaya sebep olanları lanetler. Acı Sünni olsun, Alevi olsun  hepimizin acısıdır. Bu kederli hadisenin üzüntüsünü hep birlikte yaşarken, kardeşliğimize ve bütünlüğümüze vesile olmasını diliyorum” diye konuşma yaptı. 

Konuşmaların ardından Aşık Ummani Erden eşliğinde “Birlik Duası”nın edilmesi  ve katılımcıların oruçlarını açmasıyla devam eden etkinlik,  Aşık Ummani Erden’in Deste-i Gülbent dinletisi ile son buldu.


HABERLER