Hacı Bektaş Veli Öğretileri
Dervişlik, hırkada, taçta değildir
Hararet nardadır, saçta değildir
Her ne arar isen insanda ara
Kudüs’te, Mekke’de Hac’da değildir
***
Sakın bir kimsenin gönlünü kırma
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez ucda değildir
***
Dostumuzla beraber yaralanır kanarız
Her nefeste aşk ile yaradanı anarız
Erenler meydanına vahdet ile gir de gör
Kırk budaklı şamdanda kırkımız bir yanarız
***
Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde
Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde
Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok
Noksanlık, eksiklik senin gönlünde
***
Sevgi muhabbeti kaynar yanan ocağımızda
Bülbüller şevkle gelir, gül açar bağımızda
Hıslar, kinler yok olur aşkla meydanımızda
Arslanlar, ceylanlar dosttur kucağımızda
***
Haktan emrolundu geldim cihana
Gözüm açtım mail oldum uyurca
Kâmil oldum, hak kelamın okudum
Elif kaddim, dal yazıldı uyurca
***
Gökte uçan Cebrail’dir biridir,
Bir gül vardır Muhammed’in nurudur
Bir kapusu Şah’ı Merdan Ali’dir
Elvan elvan nurları yağar uyurca
***
İlim, irfan mürşittir karanlıkları koğar
İnsanları cehalet, gaflet bunaltıp boğar
Gönüllerde parlayan, o saadet güneşi
Şark ile garp’den değil, gerçek inançtan doğar
- Ara. bul.
- İncinsen de, incitme.
- Kadınları okutunuz.
- Murada ermek sabır iledir
- Araştırma açık bir sınavdır.
- Eline, diline, beline sahip ol.
- Arifler hem arıdır, hem arıtıcı.
- İyiyi ve kötüyü seçen akıldır.
- Bir olalım, iri olalım, diri olalım.
- Marifet ehlinin ilk makamı edeptir.
- İnsanın cemali, sözünün güzelliğidir.
- Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayınız.
- Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme.
- İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
- Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
- Nebiler, veliler insanlığa Tanrı’nın hediyesidir.
- Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız.
- İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
- Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
- Gönül âlemin mutlak padişahı olan Tanrı’nın nazargâhıdır. Gönül ile Allah arasında perde yoktur.
- Gönül büyük bir şehirdir. Noksan sıfatlardan uzak olan yüce Tanrı arşa değin neyi yarattı ise o şehirde vardır, o şehre sığar.
- Ancak kibrin kaynağı şeytan, alçak gönüllülüğün ise Rahman’dır.
- Yüce Allah Âdem’i altmış türlü topraktan yarattı. Şayet bir topraktan yaratsa idi İnsanların hepsi aynı surette olurdu. Birbirini tanımazlardı.
- Bunlarda önce kendini bilmek, ikincisi toprak olmak, üçüncüsü kabri mesken edinmektir. Artık bu üç şey kimde varsa o kişi çok büyük kimsedir.
- Büyük düşman odur ki: ilki nefsani istek ve arzulardır. İkinci kibir ve sapıklıktır. Üçüncü hilekârlık ve yalancılıktır.
- Aklın birinci koruması sabırdır. Aklın ikinci koruması utanmaktır. Aklın üçüncü koruması kanaattir
- Nefis ise şeytanın vekilidir. Komutanları ise, kibir, haset, buhl (cimrilik), açgözlülük, öfke, kahkaha, ve maskaralıktır
- İnsanı üç karanlıktan yarattı. Yine üç nesne ile aydın kıldı. İlk önce, akıl nuruyla, ikinci olarak ilim nuruyla, üçüncü olarak marifet nuruyla aydın kıldı.
- Şimdi kim bu sözleri anlamadı, kendini dahi bilmedi. Her ne kadar insan suretinde olsa da insan mertebesinde değildir. Henüz endişeleri ve malları çokluğu içinde boğulmuşlardır. Hayvanlar gibidirler.
- Zahidin ibadeti, aslını bilmeden iş yapmasıdır. Arifin tefekkürü, Allah’ın ilahi sanatına bakarak iş yapmasıdır. Muhibin yalvarıp yakarması ise, sevgiyle muamele etmesidir
- Ancak her kişi insan kabul edilmez. Her ne kadar görünüş olarak insan olsalar da, onlar hayvanlardan daha aşağıdırlar. Bunlar haset edip kendisini bilmeyenlerdir
- Yalancılığın isteği, çekiştirme, kahkaha ve maskaralık: kendi ayıbını görmeyip, başkalarının ayıbını gözlemektir.